Çalışma Saatleri

Haftaiçi:        09.00– 18.30
Cumartesi:   10.00 – 17:30

Adres

Korkutreis Mahallesi, Strazburg Caddesi, Bina No:5 Daire No:16 Çankaya/Ankara

Adli Kontrol Kararına İtiraz ve Uygulamadaki Hatalar

1. Adli Kontrol Nedir?

Adli kontrol, tutuklamanın alternatifi olarak öngörülmüş, kişinin özgürlüğünü tamamen kısıtlamadan yargılama sürecine katılımını ve kamu güvenliğini sağlamayı amaçlayan bir tedbirdir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 109. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, hâkim veya mahkeme; şüpheli ya da sanığın belirli yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilir.


2. Adli Kontrol Tedbirlerinin Türleri

CMK m.109/3’e göre uygulanabilecek adli kontrol tedbirleri şunlardır:

  • Belirli bir yere imza atma yükümlülüğü
  • Yurtdışına çıkış yasağı
  • Belirli yerlere gitmeme veya belirli kişilerle görüşmeme yasağı
  • Ehliyet, pasaport veya ruhsat gibi belgelere el konulması
  • Güvence (teminat) yatırma yükümlülüğü
  • Elektronik kelepçe ile denetim (özellikle aile içi şiddet vakalarında)

Bu tedbirler, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında uygulanabilir.


3. Adli Kontrol Kararına Nasıl İtiraz Edilir?

Adli kontrol kararına karşı CMK m.111 uyarınca itiraz mümkündür.
İtiraz süreci şu şekilde işler:

  • Kararın tebliğ veya tefhiminden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır.
  • İtiraz, kararı veren mahkemeye veya kararı veren merciin bulunduğu yerdeki nöbetçi sulh ceza hâkimliğineverilir.
  • Dosya, bir üst sulh ceza hâkimliğine gönderilir ve itiraz incelemesi evrak üzerinden yapılır.
  • İnceleme sonucunda mahkeme, kararı kaldırabilir, değiştirebilir veya itirazı reddedebilir.

Burada önemli olan nokta; itiraz dilekçesinin somut gerekçelere dayanmasıdır. “İmzaya gitmek zor geliyor” gibi genel ifadeler yeterli görülmez; tedbirin ölçüsüz veya gereksiz olduğunu somut delillerle açıklamak gerekir.


4. Uygulamada En Sık Görülen Hatalar

a. Süre Hatası

Birçok kişi veya avukat, adli kontrol kararına 7 günlük sürede itiraz etmediği için karar kesinleşir. Süre kaçırıldığında, ancak şartlarda değişiklik olduğunda yeniden kaldırılması talep edilebilir.

b. Yetkili Mahkemeye Başvurmama

Bazı durumlarda itiraz, yanlış mahkemeye yapılmakta; bu da süre kaybına neden olmaktadır. Kararı hangi sulh ceza hâkimi verdiyse, itiraz da aynı yer adliyesindeki üst numaralı hâkimliğe yapılmalıdır.

c. Gerekçesiz İtiraz Dilekçeleri

Sadece “Adli kontrol kararı haksızdır, kaldırılmasını istiyorum” şeklindeki dilekçeler reddedilir.
İtiraz dilekçesinde şu unsurlar bulunmalıdır:

  • Tedbirin orantısız olduğuna dair açıklama,
  • Şüpheli/sanığın kaçma veya delilleri karartma ihtimali olmadığını gösteren bilgiler,
  • Gerekirse teminat veya başka bir hafif tedbir önerisi.

d. Tedbirin Süresiz Uygulanması

Bazı hâkimlikler, aylarca hatta yıllarca imza yükümlülüğünü kaldırmadan sürdürmektedir. Oysa CMK m.110 gereğince tedbirin devamı periyodik olarak gözden geçirilmelidir.
Uygulamada bu gözden geçirme çoğu zaman ihmal edilmektedir.


5. Adli Kontrolün Kaldırılması Talebi

Soruşturma veya kovuşturma aşamasında koşullar değiştiğinde, adli kontrolün kaldırılması veya hafifletilmesi talep edilebilir.
Örneğin;

  • Delillerin toplanmış olması,
  • Tanık beyanlarının alınmış olması,
  • Sanığın düzenli şekilde yükümlülüklerini yerine getirmesi gibi durumlar, kaldırma gerekçesi sayılır.

Talep reddedilirse, bu karara da itiraz hakkı bulunmaktadır.


6. Sonuç

Adli kontrol, tutuklamaya kıyasla daha hafif bir koruma tedbiri olsa da, yanlış ve süresiz uygulandığında kişi özgürlüğü üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir.
Bu nedenle, adli kontrol kararlarına karşı süreye dikkat edilerekgerekçeli ve somut dayanaklarla itiraz edilmelidir.
Uygulamadaki hataların önüne geçmek, hem bireylerin haklarını korur hem de adaletin ölçülülük ilkesine uygun biçimde işlemesini sağlar.

LinkedIn
WhatsApp
E-posta
x.com
Facebook